T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / KARTAL - Fatin Rüştü Zorlu Anadolu Lisesi

Fatin Rüştü Zorlu Kimdir?

 

Fatin Rüştü Zorlu (1912 - 1961)

 

Fatin Rüştü Zorlu´nun dedesi Rus İbrahim Paşa Osmanlı´ya sığınınca Yusufelili Zor Derebeyi Ali Paşa´nın kızıyla evlendirildi. Zorlu soy isminin kaynağı buradan gelmektedir. 1912 yılında İstanbul´da dünyaya gelen Zorlu, Galatasaray Lisesi, Paris Siyasi İlimler Mektebi ve Cenevre Hukuk Fakültesi´nde okudu. 1932’de Siyaset Dairesi II. Şubesinde Aday Meslek Memuru olarak göreve başladı, 1933’te asaleti tasdik olundu ve 1934’te askerlik hizmeti nedeniyle ayrıldı. 1935’te Siyaset Dairesi Genel Müdürlüğünde, 1936’da Hukuk Müşavirliğinde Müşavir Muavini, 1937’de Ticaret ve İktisat Dairesinde II. Şube Şefi, 1938’de Siyaset Dairesinde I. Şube Şefi ve aynı sene Bern Büyükelçiliğinde (Birleşmiş Milletler İşlerine bakmak üzere) Başkatip, 1939’da Paris Büyükelçiliğinde Başkatip, 1941’de Siyaset Planlama Dairesinde Müdür, 1942’de Kuybişef (Moskova) Büyükelçiliğinde Başkatip, Orta elçilik Müsteşarı, 1943’te Beyrut Başkonsolosluğunda Başkonsolos, 1946’da Ticaret ve İktisat Dairesinde Umum Müdür, 1949’da Ticaret ve İktisat Dairesinde Daire Reisi, 1950’de Umumi Katiplik İktisadi İşler Muavini, 1951’de Devlet Bakanlığında Milletlerarası İktisadi İşbirliği Teşkilatında Genel Sekreter, 1952’de Kuzey Atlantik Paktı Paris Türkiye Daimi Temsilciliğinde Büyükelçi Daimi Temsilci olarak atanmıştır. 1954 yılında yapılan seçimlerde Demokrat Parti´den Çanakkale Milletvekili seçilmiş, 1957-1960 yılları arasında da Dışişleri Bakanı olarak görev yapmıştır. 27 Mayıs askeri darbesi ile birlikte tutuklandı. Yassıada´da kurulan Yüksek Adalet Divanı’nda yargılandı ve idam cezasına çarptırıldı.

Cezası 16 Eylül 1961´yılında infaz edildi. İdama büyük bir metanetle gitmiştir. Zorlu, ölüme gerçekten zorlu bir metanetle gitti. O kadar ki, hatta mahut gömleğin üzerine giydirilişinden sonra, kendisine dini telkinde bulunan hocanın, Arapça kelimeleri telaffuzda düştüğü hataları düzeltti. Kollarını arkadan bağlarken, başsavcıya son bir ricada bulundu. Ellerinin önden bağlanmasını istedi. Fakat bunun kanunen imkânsızlığı kendisine anlatıldı. idam sehpasına, öz dedesi gazi Osman Paşa´nın adına yazılan marş eşliğinde gitmiştir. İdam sehpasında son sözleri "Allah memleketi korusun, haydi Allahaısmarladık!" olmuştur.

 

 

 

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 05.10.2017 - Güncelleme: 22.03.2024 13:18 - Görüntülenme: 5292
  Beğen | 3  kişi beğendi